11 Ocak 2013 Cuma

Karşılaşmalar.

2008 yılının Temmuz ayı olduğunu düşündüğüm bir zamanda, sabah saat 11:00 civarında tramvaya bindim, nereye ve neden gittiğim tabii ki önemli değil, ama bir yere gittim ve gece dönmem gerekti. Saat akşam 22:00 civarı tekrar tramvaya bindim, tramvaya binerek gittim ve ona binerek döndüm, sabah giderken oturduğum tramvay koltuğunda, akşam dönerken de oturdum. Koltuğun sağ tarafındaki cam kenarına şu an ne olduğunu bilmediğim bir şey kazınmıştı, sabah giderken göz ucu ile kazılana baktım, akşam dönerken göz ucuyla bakışımı tekrar yaşadım. Yaklaşık 12 saatlik bir süre iki uca ayrılıyor, tramvaya binmem ve tramvaya tekrar binmem. On iki saatlik dilimin başı ve sonunu oluşturan aynı koltuk.

Her karşılaşma, yeni bir insanı veya nesneyi tanımaya açılan yoldur.12 saatlik sürede tramvay değişti, o koltuğa yüzlerce kişi oturdu ve belki o yazıya yüzlerce kişi baktı. Ancak tramvayın değiştiği kaçınılmaz bir son.

Kadıköy'e gittiğim her gün, bir şeyler ile karşılaşıyorum, bazen üzüntü bazen sevgi bazen boş yollarla karşılaşıyorum. Değişen ne? diye bakıyorum, bir gün önce sevgi olan şey ile üzüntü olarak karşılaştığım zamanlar çoğunluk. Sevginin kendim ile ilgili bir şey olduğunu biliyorum, demek ki bir gün önce kendisi ile karşılaştığım şeyler bir gün sonra benlik olarak karşımda duruyorlar.

Bazen boş koltuklarda karşılaşıyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder